Büyük takımlar, büyük oyunculardan kuruludur. Bu futbolcular da kaybetmeyi asla kabul etmezler. Maç devam ettikçe, skor ne olursa olsun yenilgiye direnirler ve kimi zaman mucizelere imza atarlar. Bu yedi maç yarattıkları etki ve heyecanla diğerlerinden ayrılıyor.
Galatasaray 3 - 4 Fenerbahçe / 3 Mayıs 1989
Türkiye Kupası yarı final maçında ezeli rakipler Ali Sami Yen Stadı’nda karşılaşıyordu. İlk yarı da tam anlamıyla bir sarı-kırmızı ve Tanju Çolak şov vardı. Kral, ilk 45 dakikaya üç gol birden sığdırmış, sadece taraftarlarını değil takım arkadaşlarını da zafer sarhoşu yapmıştı. Öyle ki Galatasaraylı futbolcular röveşatalarla paslaşır olmuş, tribünler bu şova “Oley!” sesleriyle eşlik etmişti. İkinci yarının ilk dakikasında her şey değişiverdi. Bir başka kral, Aykut Kocaman neredeyse sıfır açıyla topu Galatasaray kalesinin tavanına çakmış, ardından Hasan Vezir kısa bir süre içinde hat-trick yapıvermişti. İlk yarı kalesinde üç gole engel olamayan Toni Schumacher’in son saniyedeki muhteşem kurtarışı bu geri dönüşü kusursuz hale getirmişti.
Galatasaray 2 - 3 Beşiktaş / 21 Nisan 1991
Mustafa Denizli daha sezon başında “Beşiktaş bu yıl şampiyon olamaz” diyerek her zamanki gibi iddialı konuşmuş, bu iddiasını gerçekleştirebilmek için de takımı Galatasaray’la büyük bir şans bulmuştu. 26’ncı haftada Ali Sami Yen Stadı’ndaki maç öncesi Beşiktaş’ın 1 puanlık avantajı vardı ama avantaj karşılaşmanın henüz 17’nci dakikasında 2-0’lık skorla Galatasaray’a geçmişti bile! Beşiktaşlılar girdikleri şoktan 34’üncü dakikadan ancak çıkabildiler; o dakikada Ali Gültiken sahneye çıkmışı, skoru 2-1’e getirmişti. Golcü futbolcu ilk yarının son dakikasında bir de harika bir aşırtma golü buldu ve kaleci Hayrettin’i avladı. Son sözü Feyyaz Uçar söyledi ve 73’teki golüyle maçı ve şampiyonluğu Beşiktaş’a getirdi.
Fenerbahçe 4 - 3 Gaziantepspor / 21 Nisan 2001
O karşılaşmada Gaziantepspor kalesini koruyan Ömer Çatkıç, maçın gidişatının nasıl değiştiğini sonradan şöyle anlatmıştı: “İlk devreyi 3-0 önde kapatmıştık ama ikinci 45 dakika için sahaya geri döndüğümüzde Fenerbahçeli futbolcuların bizi beklediğini görünce tedirgin oldum. Galiba o maçı o an kaybettik.” O sezon Nurullah Sağlam önderliğinde şampiyonluk mücadelesi yapan Antepliler 18’de Hakan Bayraktar’la öne geçmiş devrenin sonlarında Erhan ve Hasan Özer’le farka gitmişlerdi. Kadıköy’de alevleri ateşleyenler ise 63’te Revivo, 67 ve 81’de Rapaiç ile 75’te emektar Uche olmuştu. Sonrasında Fenerbahçe, Mustafa Denizli önderliğinde şampiyonluğa koştu.
Trabzonspor 3 - 2 Beşiktaş / 25 Şubat 2007
O gün Karadeniz’de ilk yarı Beşiktaş rüzgarı eserken, ikinci 45 dakikada Trabzonspor fırtınası koptu. Jean Tigana’nın öğrencileri Bobo ve Ricardinho’nun golleriyle takımlarını 2-0 öne geçirmişler, maçı da kopardıklarını sanmışlardı ama 53’te Ersen Martin, 55 ve 60 Umut Bulut’un attıkları gollerle bordo-mavililer sadece 7 dakikada skoru ters yüz etmişler, 3-2 öne geçmişlerdi. Trabzonspor fırtınası o kadar şiddetliydi ki Tigana donmuş kalmış, Beşiktaşlı İbrahim Üzülmez üçüncü golden sonra saha kenarına koşup antrenör Tayfur Havutçu’ya “Hocaya söyleyin, maç elden gidiyor. Bir değişiklik yapsın” demek zorunda kalmıştı.
Türkiye 3 - 2 Çek Cumhuriyeti / 15 Haziran 2008
Öyle bir ikinci devre düşünün ki 1-0 yenikken kalenizde ikinci golü görüyorsunuz, son 15 dakika içinde üç gol birden bulup skoru 3-2’ye getiriyorsunuz, beraberlik halinde çeyrek finalistin penaltı atışlarıyla belirleneceği bir statüde kaleciniz kırmızı kart görüyor... Bunların hepsi Euro 2008’deki efsanevi Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçında yaşandı. 34’te Koller ve 61’de Plasil, Çeklerin gollerini atmış Türkiye 75’te Arda Turan’la umutlanmıştı. Kaleci Chech’in hatası sonrasında skoru 2-2’ye getiren Nihat Kahveci 90’ıncı dakikada muhteşem bir füzeyle tarihi galibiyeti getirmeyi başarmıştı. Son saniyelerde kaleye geçmek durumunda kalan Tuncay Şanlı’nın görüntüsü de unutulmayacak ayrı bir ayrıntıydı.
Fenerbahçe 2 - 3 Bursaspor / 22 Şubat 2010
Bursaspor’un birçoklarına göre son hafta, Trabzonspor’un Fenerbahçe’ye çelme takmasıyla kazanıldığına inanılan 2010 şampiyonluğunun ilk çivisi aslında yeşil-siyahlıların Kadıköy’deki muhteşem geri dönüşüyle çakılmıştı. Fenerbahçe henüz 5’inci dakikada Alex’le öne geçmiş, ona 21’de bir başka Brezilyalı Andre Santos eşlik etmişti. Batalla’nın 26’daki golü ilk yarı skorunu belirlerken Ozan İpek 85 ve 90’da sarı-lacivertli fileleri sarsarak takımına galibiyeti getirmişti. Aslında o gün Bursaspor sadece lidere yaklaşmış ve ikinci sıraya yükselmişti. Sonrası çorap söküğü gibi geldi.
Beşiktaş 3 - 3 Fenerbahçe / 25 Şubat 2019
Siyah-beyazlı taraftarları için bir nevi deja-vu maçı! Daha öncesinde UEFA Kupası’nda Valerenga’ya karşı ilk yarıyı 3-0 önde kapatan Kara Kartallar, ikinci yarı yedikleri gollerle 3-3’lük beraberliğe ve kupadan elenmeye engel olamamıştı. Geçen sezonki Fenerbahçe derbisi de neredeyse aynıydı. İlk yarıyı Gökhan Gönül ve Burak Yılmaz’ın iki golüyle 3-0’la bitiren Beşiktaş’a karşı Fenerbahçe bir anda geri dönmüş ve 12 dakika içinde Miha Zajc, Sadık Çiftpınar ve Hasan Ali Kaldırım imzalı gollerle beraberliği kurtarmıştı. Sonrasında iki takımın kalesinin direğinden dönen toplar heyecanın son saniyeye kadar devam etmesini sağlamıştı.