Bugünlerde Taylan Antalyalı’nın Fatih Terim tarafından 6 numaraya devşirilerek yarattığı fark, Sergen Yalçın’ın Larin’i bir sol forvete dönüştürmesi; aklımıza Süper Lig’de daha önce pozisyonu değiştirildikten sonra “başka seviyelere” yükselen yıldızları getirdi.
Tuncay Şanlı
Fenerbahçe’ye forvet hatta bir santrfor olarak transfer edilen Tuncay, Daum zamanında sol kanada devşirildi. İlk etapta çok fazla anlam verilmeyen bu hamle, sonrasında Tuncay’ın kariyer seyrini olumlu anlamda değiştirdi. Demarke şekilde daha çok pozisyona giriyor, enerjisi o bölgede çok daha fazla fark yaratıyordu. Tuncay, sonrasında hem milli takım hem de Avrupa kariyerinde kenar forvet rolünde devam etti. Bugün hala bu tip oyuncular benzer rolde kullanılır.
Emre Belezoğlu
Galatasaray alt yapısında Hagi’nin veliahttı olarak çıktı. Ancak Fatih Terim onu zamanla bir 8 numaraya çevirdi. Teknik, yaratıcı, driplingçi bir orta saha olarak üstüne bir de enerji ekledi. Üç bücürlerin beyniydi. Yerli Edgar Davids bulunmuştu, ülkemiz için tarihin en kaliteli 8 numarası olmayı başardı.
Ayhan Akman
Bu kez bir başka Galatasaray hocası Lucescu’dan örnek verelim. Beşiktaş’a rekor transferle geldikten sonra uzun süre Şifo Mehmet’le birlikte oynar mı oynamaz mı derken, gözden düştü. Ama meğerse Ayhan’ın içinde bir 6 numara yattığını bizlere Lucescu göstermişti. Uzun süre Galatasaray formasıyla o bölgede fark yarattı, bunu Şampiyonlar Ligi sahnesinde de standart haline getirdi.
Marco Aurelio
Özkan Sümer’in Brezilya’daki keşiflerinden biri olan Marco Aurelio, ülkemize bir 10 numara olarak gelmişti. Aslında top tekniği, şutları bir 10 numara için oldukça yeterliydi. Ancak meğerse kendisinin içinde kaplan gibi bir 6 numara yatıyormuş! O bölgede Fenerbahçe’de uzun yıllar fark yaratmasıyla birlikte, Mehmet adını alarak katkı verdiği milli takımımızın Euro 2008 serüveninde de büyük katkı verdi.
Engin Baytar
Engin Baytar, çoğunlukla hücumcu orta saha olarak bilinmesine rağmen asıl farkı sol kanatta verdi. Ancak alışılmışın dışında bir sol kenardı, Jack Grealish gibi kenardan oyun kurucu tipindeydi. 4-2-2-2 gibi bir sistemde o sezon daha çok Baros – Elmander üzerinden okunmasına rağmen Engin’in katkısı, birçok maçtaki kilit açıcı rolünün payı büyüktü.
Ergün Penbe
Aslında Ergün Penbe bir merkez orta sahaydı, Kilimlispor’dan beri Fatih hocanın beğendiği bir isimdi. Oyun görüşü, pas yeteneği olan bir oyuncuyken kendisini sol beke attıktan sonra da o reflekslerini kaybetmedi. Çok hızlı değildi ama pozisyon bilgisi, soğukkanlılığıyla savunmada da iyiydi. Chlichy gibi oyunu kuran sol beklerden biriydi.
Hakan Balta
Galatasaray’a sol bek olarak geldi, full back tanımına uyan bir oyuncuydu. Şampiyonluk yaşadığı sezonda hatta şampiyonluk gollerinden birini atmıştı. Sağ bekteki Sabri’yi özgür bırakan bir modeldi. Aslında Sabri de bir kenar olmasına rağmen beke geçen bir oyuncuydu. Ama biz Hakan Balta’nın top sezonlarını stoperdeki halleriyle hatırlıyoruz. Servet’le veya Gökhan Zan’la çok iyi ikili olmuşlardı milli takımda bir dönem. Formunu çabuk kaybetti ama sol stoperde bugünlerde Marcao’da gördüğümüz ayağı temiz savunmacı rolüyle fark yaratmıştı.