Fenerbahçe sakatlıklar, yoğun fikstür, yeni transferler, yeni formasyon derken Süper Lig’in 8’inci haftasını liderlikte tamamladı ve milli araya avantajlı şekilde girdi. Milli araya kendisini bir şekilde olabildiğince az yara alarak atması, sakat oyuncularının çoğunun bu ara sonrasında dönecek olması sebebiyle çok önemliydi. Ancak Fenerbahçe, bırakın az yara almayı, bu periyottan 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 yenildi ile olabildiğince sağlam şekilde çıktı.
Her bölgesinde birçok oyuncu değişti. Kaleci Altay, savunma üçlüsü, Gustavo ve Ferdi dışında yeri garanti olan bir oyuncu yok gibi gözüküyor. Biz, şimdilik öncelikle hücum hattına odaklanacağız.
Berisha artık düzenli oynamalı
Bersiha, Fenerbahçe için bir yatırım transferiydi. Yatırım oyuncuları sadece sahada gelişir, zaman vermek gerek. Evet, geldiği ligle Süper Lig arasında tempo ve rekabetçilik farkı var. Ancak o fark, ancak oynayarak kapanır. Üstelik, her şeye rağmen Bersiha, Fenerbahçe’nin en net santrforlarından biri. Belki çok net bir hedef santrfor havası yok yine de diğer seçeneklere göre ceza sahasında savunmacılarla daha güçlü bir “kavgaya girme” potansiyeli var. Hem hava topları hem de sırtı dönük oyun anlamında.
Ayrıca son Kasımpaşa maçında 3 isabetli orta ve 3 isabetli kilit pası var. Yani topa vuruş kabiliyeti yerli yerinde. Aslında bunu gol vuruşları anlamında da gösterir ancak daha hızlı hareket ederse…
Berisha’yı sahada en rahatlatacak isim şüphesiz Valencia. Çünkü Berisha ceza sahası dışına çıktığı zaman etrafında hareketli, topsuz koşu gösterecek oyunculara ihtiyaç duyuyor. Bu oyuncu pekala Valencia olabilir. Ve aralarında rahatlıkla santrforluk ve ikinci forvetlik rollerini paylaşırlar.
Rossi: Hamle silahı
Diğer kenar forvet de mutlaka içe kat eden, delici paslarıyla fark yaratacak biri olmalı. Bu konuda sağlıklı bir İrfan Can her şeye rağmen önde. Çünkü pas kabiliyeti dışında şut özelliği de var. Ayrıca Mesut da bu sezona hiç fena başlamadı.
Hal böyle olunca Fenerbahçe, Rossi, Pelkas, Mesut gibi oyuncuları hücumu tazelemek adına sonradan kullanabilir. Rakibi açamadığı durumda da yapar bunu skor kendisindeyken de… Böylelikle şu ana kadar en büyük eksiklerden biri gibi gözüken “Fenerbahçe’nin farkı açarak savunma yapamama durumu” ortadan kalkar gibi. Çünkü hal böyle olunca Hatay ve Kasımpaşa maçlarında olduğu gibi daha çok savunmada ayakta kalmaya çalışan bir takım görüyoruz.
Burak Tezci / Futbolik
Σχόλια