top of page

Beşiktaş'ta Yeni "Eski" Dönem

Beşiktaş’ta Sergen Yalçın dönemi bitecek gibi gözüküyorken, başkan ile görüşmeden devam kararı çıktı. Peki, Beşiktaş ve Sergen Yalçın nerede hata yapmaya başladı?



Sezon planlaması ve Pjanic


Elbette bunu şimdilerde söylemek kolay. Miralem Pjanic’in adı Beşiktaş’la anıldığında sadece Beşiktaşlılar değil ülkemizdeki tüm futbolseverler heyecan duymuştu. Ancak Beşiktaş’ın o dönemdeki asıl ihtiyacı tempolu bir oyuncuydu. Özellikle Teixeira’nın da takıma dahil edilmesi çabasıyla, Beşiktaş’ın orta sahası çok daha yumuşak hale gelmişti. Yine de sezonun en baştan rafa kaldırılması için yeterli bahane mi?


Aslında hiç değil. Her şeye rağmen Beşiktaş ligin ikili mücadele kazanmasında en başarılı takımı. Yani ortada “yıkık” bir takım yok fizik olarak. Sorunun taktiksel olduğu bir gerçek. Özellikle içeride kaybedilen Dortmund maçı sonrasında Sergen Yalçın, oyuna odak konusunda havlu attı. Üstüne sakatlıkların da gelmesiyle, hoca takımına inancını yitirdi sanki. İşte bu sebeple Batshuayi yokluğunda ezber çözümlere devam edildi. Can Bozdoğan, bu kadar temposuz takım arasında kendine ilk 11’de yer açamadı. Rıdvan Yılmaz durduk yere kesik yedi, son olarak Ersin’in kenarda kaldığı maçta Mert Günok’un ciddi hatalarıyla Beşiktaş tarihi farka doğru yol aldı.


Bundan sonra ne olacak?


Şöyle bir gerçek var, İnönü’de Beşiktaş evinden 4-0 kaybediyorsa hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. Ya hoca aynı kalmamalı ya da hoca kalacaksa sahadaki şeyler aynı kalmamalı. Kırmızı kart, penaltı… Bunlar asla bahane değil. 2005 Şubat ayı, Beşiktaş yine iddiasını yitirmiş bir halde Denizlispor karşısındaydı. Maçta 9 kişi kalmasına rağmen Ahmet Yıldırım’ın golüyle 1-0’ı 2-0’a taşımış ve galibiyete ulaşmıştı. İnönü’de Beşiktaş’ı yenmek kolay değildi. Ki o günlerde bile vasata alışma durumu vardı, Veysel Cihan göze aslında fena olmayan bir 9 numara gibi geliyordu mesela…


Madem bir ayrılık olmadı. Bundan sonra Sergen Yalçın’la çıkılacak lig maçlarının bir anlamı olmalı. O anlam, bir puan mücadelesi değil artık. 16 puanlık fark ve aradaki farkı eritmeye hiç de niyeti olmayan bir lig favorisi var. Eğer gelecek sezona taşıyacak bazı oyuncular sahada olacaksa, Semih gibi, Can gibi, Rıdvan gibi, Ersin gibi, Emirhan İlkhan gibi… İşte o zaman o maçların anlamı olacak. Yoksa tam ve gelecek sezona taşınmayacak oyuncu grubuyla tekrardan 4 yemek, neyi değiştirir?

bottom of page