top of page

Kötü Takım Denilince Akla Gelen 7 Ekip

Bazen işler planlandığı gibi gitmez ve büyük umutlarla girilen sezon kâbus olur. Hatta o da yetmez o kulvarda tarihin en kötü takımı olarak kabul etmeniz gibi bir felakete bile yol açabilir. Bakalım en kötüler kimlermiş?


Zaire, 1974

Haksızlık etmeyelim, Zaire, Almanya’da düzenlenen 1974 Dünya Kupası’na katılarak Dünya Kupaları’na katılan ilk Afrika ülkesi olmayı başarmıştı. Bunun anlamı kendilerinden daha kötü bir kıta dolu takımın olması! Yine de bu arenaya çıktıysanız ortaya bir şeyler koymalısınız. Ne yazık ki bunu başaramayan Zaire grupta Yugoslavya’ya 9-0, İskoçya’ya 2-0 ve Brezilya’ya 3-0 yenilip (üstteki serbest vuruş nedeniyle daha çok alay konusu oldular) ülkesinin yolunu tuttu. Tek bir gol dahi atamayan Zaireli futbolcular kalelerinde 14 gol gördüler.


Catania, 1983-1984

Serie A dışında İtalya’nın tüm liglerinde şampiyonluk yaşamış olan Catania için o sezon işler hiç de iyi gitmedi. Bahsi geçen sezon boyunca sadece bir galibiyet alarak toplamda 12 puan toplayabildiler. Fiorentina’ya 5-0, Inter’e 6-0 yenilmeleri de işlerin daha da kötü görünmesine sebep oldu. Sıkı durun, o zamanki kadroda, daha sonradan ismini sık sık başarı ve başarısızlık hikayeleriyle duyuracak birisi de vardı: Claudio Ranieri. Sürpriz olmadı değil mi?

Amerika Birleşik Devletleri, 1998



Malum Amerikalılar futbol pek sevmez, hatta onlar için futbol, Amerikan futboludur. Bizim ayak topuna “soccer” der geçerler. FIFA, bu dev pazarı futbol dünyasına katmak için 1994 Dünya Kupası’nı bile Yeni Dünya’ya vererek gözden çıkartmıştı. Tarihin en sıkıcı kupası olmasını, biraz da statlardaki atmosfere borçlu olunduğu sır değil. ABD, bir dönem hatlar arasında bağlantıları sıkı ören iyi bir savunma takımı olmayı başardı. Ev sahipliği yaptıkları turnuvanın ardından 1998’dekinde hariç! Ezeli düşmanları İran’a bile yenildiler. Hal böyleyken Almanya ve Yugoslavya’dan puan almalarını zaten kimse beklemiyordu. Yine de 32 takım arasında 32’nci olmasalar daha iyiydi!

Fransa, 2002


Güney Kore’deki Dünya Kupası’na “Son şampiyon” unvanıyla gelen Fransa, süper yıldızları Zinedine Zidane’ın grup maçları öncesi sakatlanmasının ardından zaten yarım takım haline gelmişti. Üstüne bir başka darbe de eski sömürgeleri, yeni rakipleri Sengal’den aldılar. Tarihindeki ilk Dünya Kupası maçına çıkan Senegal’e açılış maçında yenilen Horozlar, Uruguay ile berabere kalıp, son maçlarında Danimarka’ya 2-0 kaybedince tek bir gol dahi atamadan elenen ilk eski şampiyon oldu.

Derby County, 2007-2008


Sayılara bakıldığında Premier Lig tarihinin en kötü takımı tartışmasız Derby County. Sıkı durun, mart ayı tamamlanmadan küme düşmesi kesinleşen bir takımdan bahsediyoruz! Topladıkları 11 puan Premier Lig kurulduğundan beri alınan en düşük puan. Sezon boyunca alınan tek bir galibiyet. Daha ne olsun! Daha kötüsü gelene kadar en kötü onlar!

Real Madrid, 2003-2004

Başarı ya da başarısızlık görecelidir. Potansiyelinize göre bir değerlendirme yapılması daha doğrudur. Kadronuzda Raul, Zidane, Ronaldo, Figo, Beckham ve Roberto Carlos gibi yıldızlar varsa, her sezon bir şeyler kazanmanız beklenir. Real Madrid’in Galacticos döneminin kâbus sezonunda hiç de öyle olmadı. İşte hayal kırıklıkları: La Liga’da dördüncülük, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final ve Kral Kupası’nda final. Birçok takım için başarı sayılabilecek bu veriler böyle bir takım için başarısızlıkla eşdeğer.


Zeytinburnu, 1996-1997


Hiçbir zaman çok dişli bir takım olamadılar ama 1996-97 sezonundaki kadar da kötüsünü başaramamışlardı! O yıl sadece bir haftayı küme düşme potasının dışında geçirdiler; diğer 33 haftanın 30’undaysa son sıraya demirliydiler. İki galibiyet ve beş beraberlik alabildiler. Topladıkları 11 puan 1959’dan bu yana Süper Lig’deki en düşük iki puandan birisi. (Diğeri Ankaragücü 2011-12’nin ama Ankaralıların averajı biraz daha az kötü!) Zeytinburnu’nun attığı 26 gol, o yılın gol kralı Hakan Şükür’ün attıklarından 12 az, ikincisi Elvir Boliç’inkilerden sadece 2 fazla.

bottom of page